Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) iklim değişikliği üzerinde çalışan bir inşaat mühendisi olan İsmail Yücel, Pazartesi günü yayınlanan “İklim değişikliği yaygın, hızlı ve yoğunlaşan” raporu hakkında, “Yeni BM iklim raporunda doğrulandığı gibi, küresel ısınma önümüzdeki on yıllarda da devam edecek ve tüm yeni Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) senaryolarına dayanarak 2100’ün ötesinde devam edecek” dedi. Rapor ışığında Türkiye’deki iklim değişikliğinin etkilerini değerlendiren, küresel ısınmayla birlikte havanın su buharını tutma kapasitesinin yaklaşık %7 arttığını söyledi.

“Hızla ısınan dünyamızda, ortalama yağışın yüksek mekansal değişkenliğe sahip olması beklenirken, birçok bölge artan sıklıkta yoğun kısa vadeli aşırı yağış olayları yaşayacak” dedi ve giderek artan aşırı hava koşullarına işaret etti.  “Bu durum, özgül nemdeki artıştan ve tropikal bölgelerden daha yüksek miktarda nemin taşınmasından kaynaklanmaktadır.”  Son iklim simülasyonları, Türkiye’nin yaz kuraklığının %30’a kadar sonbahara doğru genişlediğini gösteriyor.  “Doğu Karadeniz bölgesi ve kuzeydoğu Anadolu, kış ve bahar mevsimlerinde önümüzdeki dönemde artan yağışlar nedeniyle güney Türkiye’den olumlu bir şekilde ayrılmıştır” dedi. “Orta ve karamsar senaryolara göre, yaz aylarında gözlemlenen ısınma miktarı, yüzyılın sonunda Türkiye’nin Batı Akdeniz, iç Ege ve güney bölgelerinde 3,5 ila 6,5 derece arasında rekor seviyelere ulaşacak” diye ekledi ve dünyayı büyük ölçüde değiştirecek sıcaklık değişikliklerine işaret etti.

SICAK HAVA DALGALARI

“Bu, kuraklık riskini artıracak ve daha sık sıcak hava dalgalarına yol açacaktır ... (ne zaman) aşırı sıcaklıklar üst üste en az üç gün sürerse, (bu da) dünyada ve ülkemizde yangın riskini de artıracaktır” diye açıkladı - bu yılki rekor orman yangınları göz önüne alındığında zamanında bir uyarı. dünya çapında. Türkiye’nin kıyı bölgelerinin iç bölgelerden çok daha fazla yağış aldığına dikkat çeken Yucel, Akdeniz ve Karadeniz’de gözlenen anormal deniz seviyesi sıcaklık değişikliklerinin de bu bölgelerde sellere neden olduğunu ve şiddetli yağış olaylarının etkisini kıyı bölgelerinden iç bölgelere ve daha yüksek rakımlara taşıdığını söyledi. “Küresel ısınmayla birlikte, genellikle sadece birkaç dakika süren aşırı hava olayları artık birkaç saat sürebilir” dedi ve bu durumun özellikle doğu Karadeniz bölgesinde toprak kayması riskini de beraberinde getirdiğini de sözlerine ekledi.  Sera gazı emisyonlarını azaltmanın bir yolu olarak, “Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının mevcut kullanımı artmaya devam etmelidir” dedi.