Enerji kaynaklarının giderek azaldığı ve zarar gördüğü dünyada, nüfus artışına bağlı olarak gittikçe artan çok katlı yapılaşmalarla ve azalan enerji kaynaklarının yaklaşık yarısının binalar tarafından kullanılmasıyla karşı karşıyayız.Dolayısıyla etkin enerji kullanımına dayalı, ekolojik bina tasarımlarına ihtiyaç duyuluyor. Yeşil alanların fizyolojik ve psikolojik yönden olumlu katkılarının yanı sıra ekolojik, tarımsal ve estetik yönlerden de katkıları mevcuttur. Olumsuz hava koşullarından, sel risklerinden bizi korumayı amaçlayan çevreci yeşil çatı sistemleri, aynı zamanda evlerimizdeki sıcaklığın kaybolmasını da engellemektedir.
Babil’ in Asma Bahçeleri’ nden New York’ a
En eski yeşil çatılar, mağaraların üzerindeki çim çatılardır. Mağaraların tepesinde törensel, süsleme amaçlı ve tarımsal amaçlı bitkiler kullanılmıştır. Zamanla çim çatılar doğal afetler sebebiyle değerlerini kaybetmiştir. Bütün zamanların en ünlüyeşil çatısı dünyanın yedi harikasından biri olan Babil'in Asma Bahçeleri'ydi. Bahçeler, kalın katranlı su geçirmez sazlıklarla kaplanmıştı ve kemerli taşların üzerine inşa edilmişti, mimarisi oldukça farklıydı. Modernleşme başladığında çoğu insan diğer seçeneklerin yanı sıra demir levhalara, zona ve çatı kiremitlerine geçiş yaptı. Bunu tarım ve sanayi devrimi sebebiyle yıllarca süren çevresel bozulma takip etti. Bunun sonucunda çarpık kentleşme gibi çevresel bozulmanın etkileri ortaya çıkmaya başladı. Sonumuzu hızla getirirken göremediğimiz daha doğrusu görmek istemediğimiz durumu kabullenmeye başladık. Doğanın varlığı olmadıkça insanın varlığının süremeyeceğini... M.S. 800-1000 Viking çağında Kuzey Atlantik boyunca çim kaplı çatılar yaygın hale gelmiştir. Sert rüzgarlardan, yağmurdan korunmak amacıyla çim veya duruma göre deniz yosunu ile kaplanmış duvar ve çatı örneklerine rastlanmıştır. Kanada’ da yer alan Newfoundland ve Nova Scotia’da bu örneklerine rastlamakmümkündür. Yeşil çatılar bugün Avrupa ve dünya çapında yaygındır. İlk modern yeşil çatı tasarımları 1970’ li yıllarda Almanya’da yapılmıştır. Kluge’nin deneme yanılma yöntemi ile kullandığı farklı yeşil çatı tasarımları günümüz için sağlam bir zemin ve altyapı oluşturmuştur. Bugün Almanya üzerinde yüzlerce yeşil çatı örneği yer almaktadır. Uygulama, günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde bir grup girişimci tarafından 2010 yılında başlatıldı. Uygulama New York’ takiBrooklyn Grange’da , bir kentsel çatı çiftliği olarak doğarken aynı zamanda gelişiminde yeşil alanı artıracak, tarım yapılacak , eğitim verilecek bir alternatif mekan sunmakta.Alışveriş merkezlerini düşündüğümüzde ise akla gelen görüntü tipik bir grileşme ve çarpıklaşma üzerine kurulu iken Japonya Osaka’daki Namba Park ise klişeleşmiş ışık ve beton karmaşası yaratan alışveriş merkezlerine yeşil alanı ve ağaçları ile meydan okuyor. Shenyen Tairan binası da Çin’de endüstriyel ofis ve sanayi bölgesinde kentsel seviyedeki belirgin görüntüsüyle tipik bir ofis binası tipolojisinden ayrılmaktadır.
Yeşil Bir Çatıya Sahip Olmalı mıyız?
Yeşil çatı çoğu yönden çevremiz ve bizim için olumludur ancak çevresel faydaları, sadece uzun süre kullanmayıdüşündüğünüz durumlarda geçerlidir. Sadece birkaç yıl içinçatınızı değiştirmeyi düşünürseniz, bu çevre için ve sizin için pek de olumlu olmayacaktır. Metrekaresi(m²) 25 ila 30 dolar arasında değişkenlik gösterdiğinden dolayı maliyetli olmakla kalmayacak aynı zamanda da değiştirmeyi düşündüğünüz anda çevreye zararlı birçok atık sarf etmiş olacaktır. Yeşil çatıların altında o kadar çok malzeme kullanır ki çevreye zararlı olabilir. Dolayısıyla sadece uzun süreli kullanım için doğaya, kente ve bize faydalı olacaktır.