ABD Başkanı Joe Biden Cuma günü Mısır’daki COP27 iklim konferansında küresel ısınmanın gezegen için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu söyledi ve ABD’nin iklim krizine dair hedeflerini yerine getireceğine söz verdi.
Genel Kurul’daki kalabalığa seslenen Biden “İklim krizi, insan güvenliği, ekonomik güvenlik, çevre güvenliği, ulusal güvenlik ve gezegenin yaşamı ile ilgilidir” dedi.
Dünyanın en büyük ikinci sera gazı yayıcısı tarafından atılan adımların altını çizerek, “Burada ABD Başkanı olarak bulunuyorum ve güvenle söyleyebilirim ki ABD 2030 yılına kadar emisyon hedeflerini tutturacaktır” dedi.
Biden’ın yönetimi, gelişinden önce, ABD petrol ve gaz endüstrisinden kaynaklanan ve en güçlü seragazlarından biri olan metan emisyonlarını azaltmak için yerel bir plan açıkladı. Plan, fosil yakıt tarafından aylarca süren lobi faaliyetlerine meydan okudu.
Washington ve AB ayrıca Japonya, Kanada, Norveç, Singapur ve İngiltere ile birlikte metan gazı konusunda daha fazla eylem sözü veren ortak bir bildiri yayımladı. Bu deklarasyon, geçen yıl başlatılan ve bu 10 yılda emisyonları %30 azaltmak için 119 ülke tarafından imzalanan uluslararası bir anlaşmaya dayanıyordu.
Biden, 2015 Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını sınırlama hedefine atıfta bulunarak, “2030 yılına kadar metanı en az %30 azaltmak, 1,5 dereceye ulaşmak için en iyi şansımız olabilir” dedi.
Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de dahil olmak üzere küresel krizlerin iklim hedeflerini azaltmak için bir bahane olmadığını söyledi.
“Bu zemine karşı, iklim taahhütlerimizi ikiye katlamamız her zamankinden daha acil. Rusya’nın savaşı, yalnızca dünyayı fosil yakıtlara bağımlılığından kurtarma ihtiyacının aciliyetini artırıyor” dedi.
Duyurular, dünya hükümetlerinin iklim sorununu ele almak için yeterince şey yapmadığını kanıtlayan raporlardan sonra geldi.
Geçen hafta yayımlanan bir BM raporu, yıkıcı fırtınalar, kuraklıklar, orman yangınları ve sellerin dünya çapında milyarlarca dolarlık zarara yol açmasına rağmen, küresel emisyonların 2030 yılına kadar 2010 seviyelerine göre %10,6 artacağını gösterdi.
Bilim insanları, küresel ısınmayı 2015 Paris Anlaşması’nın hedeflediği gibi, küresel ısınmayı endüstri öncesi sıcaklıklara göre 1,5 derecede sınırlamak için 2030’a kadar emisyonlarda %43’lük bir azaltım gerektiğini söylüyorlar. Bu eşiğin üzerinde, iklim değişikliği riskleri kontrolden çıkmaya başlıyor.
ABD ve AB üyeleri de dahil olmak üzere birçok ülke, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgalinden sonra yükselen tüketici enerji fiyatlarını aşağı çekmek için fosil yakıt arzında kısa vadeli bir artış yolunda.
Washington, petrol ve gaz üretimini artırma çağrılarının ABD ekonomisini karbondan arındırma konusundaki uzun vadeli tutkusuyla çelişmediğini birçok kez dile getirdi.
Biden, konuşması sırasında, diğer ülkelerin enerji geçişini benimsemelerine ve daha sıcak bir dünyanın etkilerine uyum sağlamalarına ve hazırlanmalarına yardımcı olmak için finansmanda bir artış sözü de verdi.
Bu konu müzakerelerde can sıkıcı bir nokta oldu; zengin ülkeler şimdiye kadar iklim adaptasyonu için yıllık olarak vaat edilen 100 milyon doları tam olarak yerine getiremediler. Geçen yıl sadece 83 milyar dolar toplandı.
İklim Krizi Danışma Grubu’ndan Alice Hill, “Bir dizi yeni iklim programı duyurdu, ancak gelişmekte olan dünyanın en çok istediği şeyi, yani aşırı iklim koşullarına uyum sağlamak için yeterli parayı sağlayamadı” dedi.
Biden’ın, Demokrat partisinin bu haftaki ara seçimlerde sandalye kaybetmesinden sonra daha zor hale gelebilecek finansman artırımı için ABD Kongresi’ne ihtiyacı olacağına dikkat çekti.
Politika ve savunuculuk grubu Climate Action Network International’ın başkanı Harjeet Singh de Biden’ı, zengin ülkelerin yoksul ülkelerdeki iklim zararı için ödeme yapma önerisine net destek vermediği için eleştirdi.
Singh, Biden’ı “iklim krizi gerçeğinden kopuk” olarak nitelendirdi, kayıp ve zarar finansmanı konusunda derin bir sessizlik olduğunu belirtti.
www.iklimhaber.org
