DEPREME KÖKLÜ ÇÖZÜM
Hatay, Kahraman Maraş, Adıyaman hiçbiri eskisi gibi değil, her şey yıkık dökük. Sokakların tek tanığı ağaçlar, her şeyi işittiler, her şeyi hatırlayacaklar. Kiminin altında seyre daldık, kimi defne kokulu Antakya’nın sıcağına gölge oldu, kimi turunç kokularıyla umut verdi hayata. Nemrut’un gölgesinde bir şifalı badem baharı bekliyor. Gür bir orman hayali vardı Nemrut Krallığının, yüreği kırık dökük. Serviler, bademler, mis kokulu erguvanlar. Malatya’nın zerdali ağaçları sarsılsa da hala dimdik, sızılarımızı dindirmeye meyilli. Haziran Yeşilyurt’ta sapsarı gün kurusu zerdali tadında gelecek biliyoruz. İçimiz katran karası olsa da, Maraş’a bahar andız çiçekleriyle açacak, sabır diyoruz. Diyarbakır’ın meşesi 4 nehrin sularıyla kök saldı yüzyıllardır, hala ayakta Suzan Suzi’nin acılı hikâyesine yenileri eklendi. 11 il on binlerce ağaçla hayata sarılacak çok yakında.
Ağaçlar Hatıralarımıza Sahip Çıkıyor
Tüm şehir anılarımıza gömülse de ağaçlar dimdik, ağaçlar baharı bekliyor çiçek açmak için, anıları hatıralarımızla örülü. Modern dünyanın teknoloji eseri mimari unsurları toprağa gömülürken ağaçlar sokakları bekliyor, hatıralarımıza sahip çıkıyor.
Ağaçlar Yuvalarımızı Koruyor
Ağaçlar sadece kendi türlerini korumuyor, ormanı, evreni ve çevresinde bulunduğu evleri de koruyor. Ormanlar, bitkisel üretimi koruyor, karbon tutulumuna katkı sunuyor, oksijen üretiyor tüm bunların yanında depremde yuvalarımızı da koruduğu ortaya çıktı.
Sismik İzolatör Ağaçlar
Bilim insanları belirli şekilde ağaç dikmenin binaları depremden koruduğunu açıkladı. Ağaçlar bulundukları alandaki binaların çevresinde depremin etkisini azaltacak sismik dalgaları dağıtabiliyor. Ağaçların kökleri derinlerdeki binaların zeminine göz kulak oluyor.
Santralleri Ağaçlar Koruyacak
Prof. Dr. Richard Craster, “tarihi bir kaleyi veya nükleer bir santrali bir meta malzemeyle çevreleyerek sismik dalgaların etrafa dağıtılmasını veya yerin içine yönlendirilebileceğini” söylüyor. Geçmişte düzenli aralıklarla silindirik olarak kazılan çukurların yerine son yıllarda ağaçlar dikiliyor. Ağaçlar doğal bir sismik meta malzeme gibi iş görüyor.
Fransız fizikçilere göre ağaçlar, nesnelerin etrafındaki elektromanyetik radyasyonu yönlendirmek için kullanılan yapay meta malzeme olarak binaları depremlerden koruyabilir.
Meta malzemeler, ışığı ve diğer elektromanyetik dalgaları doğal olmayan şekillerde manipüle eden çok sayıda küçük rezonatör dizisinden yapılır. Araştırmacılar, sadece birkaç sıra sondaj deliğinin dalga enerjisinin çoğunu geri yansıtabildiğini keşfettiler. Grenoble Üniversitesi’nden Dr. Phillippe Roux’a göre binaların çevresinde belirli bir disiplinde çeşitli ağaç türlerinin dikilmesi yapıları depremden koruyabilir.
Depremler Ağaçların Büyüme Hızını Artırıyor
Bilim insanları, depremlerden sonra yeraltı su seviyelerinin yükselmesi sayesinde ağaçların suya daha kolay erişebileceğini ve bu sayede büyüme hızlarının artacağını düşünüyor. Yapılan bir araştırmaya göre, 2010 yılında 8,8 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem yaşayan Şili’deki ormanlarda depremden sonra büyüme oranı hızla arttı.
Depremler Dünyanın Tahliye Vanası
Depremler dünyanın tahliye vanası görevi görüyor. İnsan yapımı modern yapılar çökerken, doğal unsurlar yerinde kalıyor. Bitki hücrelerinin hizalanması ve basıncın serbest bırakılması sayesinde ağaçlar depremden daha az zarar görüyor. Farklı boylarda ağaçlarla korunan yapılar sismik dalgaların hasarından kısmen izole edilebiliyor. Gezegenin imha edilmesine çok az kala modern yapıların ağaçlar tarafından korunabileceğini keşfetmek oldukça manidar.
Birkaç milyon yıldır dünyanın keyfini süremeye çalışan insan türünün gezegen serüveni sona yaklaşıyor.
Velhası geldik, gördük, yedik yenildik…