Komisyon, ürünlerine ilişkin asılsız iddialarda bulunan şirketlere caydırıcı cezalar vererek yeşil aklamayı reklam ve ambalajlardan kaldırmaya yönelik planını açıkladı.
Üye devletler ve Avrupa Parlamentosu üyeleri tarafından müzakere edilecek yasa teklifi, çevreye duyarlı tüketicileri çekmek için kullanılan bu damgaları kontrol altına almayı amaçlıyor.
Yapılan araştırmada, Avrupa Birliği'nde ürünlerin çevre dostu olduğunu kanıtlamak için kullanılan 230 damgadan yarısınınsa "zayıf ya da var olmayan" bir doğrulama süreci sonrasında verildiği ortaya çıkmıştı.
Yeni planda Komisyon, QR kodu veya web sitesi aracılığıyla erişilebilen bilimsel kanıtlarla desteklenmeyen her türlü iddiayı yasaklamak istiyor.
Tasarıya göre devletlerin, çevresel iddiaların "yaygın olarak kabul edilen bilimsel kanıtlarla" desteklenmesini ve ürünlerin olumsuz olanlar da dahil tüm "önemli" çevresel etkilerinin tanımlanmasını sağlaması gerekecek.
AB'nin resmi Ecolabel sertifika sistemi Ecolabel dışındaki sertifikalandırma sistemlerinin şeffaf hale getirilmesi ve düzenli olarak kontrol edilmesi sağlanacak.
Şirketler iddialarını akredite ve bağımsız doğrulama kuruluşları tarafından kontrol ettirmek zorunda olacak ve ihlal durumunda "etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırım" riskiyle karşı karşıya kalacak.
Gerçeği kurgudan ayırt edebilmek
Çevreden sorumlu Avrupa Komisyonu Komiseri Virginijus Sinkevicius yeni tasarıya ilişkin, "Bilgi bombardımanına tutulmuş haldeyiz. Tüketiciler için kurguyu gerçekten ayırmak zorlaştı." değerlendirmesinde bulunarak tüketicilerin güvenini tazelemenin amaçlandığını söyledi.
Avrupa Çevre Bürosu'ndan Blanca Morales, "Bu, çevresel etkilerini azaltmaya çalışan şirketler ile sadece 'yeşil yıkama' yapan şirketler arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran iddiaları ortadan kaldırmak için umut verici bir metin." şeklinde konuştu.
Öte yandan, ürünlerin 'çevresel ayak izini' ölçmek için AB tarafından onaylanmış bir referans yönteminin halihazırda mevcut olmasına rağmen, şirketlerin iddialarını haklı çıkarmak için bir hareket alanına sahip olacağından endişe duyuluyor.
Sinkevicius, ortak yükümlülüklerin belirli bir yöntem öngörmeden getirildiğini çünkü tüm sektörler ve ele alınan iddialar için herkese uyan tek bir yaklaşımın uygun olmayacağını savunuyor.
Sivil toplum kuruluşlarıysa "karbon nötr", "sıfır emisyon" gibi iddiaların tamamen yasaklanmamış olmasını eleştiriyor.
Komisyon taslağında sadece "karbon nötr" olduğunu iddia eden şirketlerin karbondioksit piyasasından kredi satın alıp almadıklarını ya da kendi çevresel etkilerini dengelemek için ağaç dikip dikmediklerini açıkça belirtmelerini zorunlu kılmayı planlıyor.
Carbon Market Watch örgütü "'Karbon nötr' gibi muğlak ve yanıltıcı terimler, bedel ödemeden çevreyi kirletmeye devam eden şirketlerin imajına yönelik yeşil aklama yapmak için kullandığı bir pazarlama stratejisidir. Şu anda emisyonları gerçekten nötralize edebilecek hiçbir kredi mevcut değil." ifadeleriyle eleştiride bulunuyor.