Bir Letonya Büyükelçisi ile röportaj yapmıştık. Ekselans, bize sürekli Ulus Hal’den söz ediyor, böyle bir pazarı dünyanın herhangi bir yerinde görmenin kolay olmadığı söylüyordu. Boş kalabildiği zamanlarda da hali ziyaret ediyormuş.
Böyle bir ülkeydik! Biz ilkokulda öğrenciyken de Bendine yeten, kendini doyuran 7 ülkeden biri olarak belletilirdi bize. Mercimeği de nohutu da cevizi de ay çiçeğini de, hububatı da, eti de okyanus ötesinden değil, çok yakınızdan alır, ne yediğimizi bilirdik. Balık da öyle!
Tamam pahalılık var ama!
Şu yeşilliği bir arada göremeyeceğimiz zamanlar yaklaşıyor! Türkiye’nin susuz ülkeler arasına girmesi için 4,5 yıl kalmış! Üremeyen tohumlar, iklim değişikliği, çiftçi kararsızlığı, çevre kirliliği, susuzluk, şehirleşme nedeniyle üretim alanlarının azalması, miras yoluyla tarım alanlarının bölünmesi, çiftçi nüfusun azalması, meraların işgal edilmesi, vahşi madencilik böyle giderse, herhangi bir pazardaki bu görüntüleri göremez ve çok ararız! Lütfen dikkat!









