Savaşlar eko sistemi de öldürüyor!

Keşfetmek için Aşağı Kaydırın

Savaşlar eko sistemi de öldürüyor!

Savaşların çevresel etkileri harp başlamadan, çarpışmalar esnasında ve savaştan sonra başlıkları ile incelendiğine nasıl bir çevresel musibet olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor

  • 0
  • 30
Savaşlar eko sistemi de öldürüyor!

Ulu Önder Atatürk eşdeğeri bulunmayan bir asker ve komutan olmasına karşın, “Eğer vatan savunması için değilse, her savaş bir cinayettir” diyerek geleceğe bir kez daha ışık tuttu.

Savaşların dünyadaki eko sisteme verdiği zarar diğer etkilerinin tamamını barındırmaktadır.

Dünya nüfusunun hızla artması doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu da gıda, su ve temiz hava ihtiyacını büyüttüğü gibi, ekosistemlerin kendini yenileme kapasitesini azaltıyor. Bu kırılgan yapı, savaşları daha olası hâle getiriyor. Savaşlar ise hem insanlara hem doğaya büyük zarar veriyor: tahrip edilen altyapı, yok edilen ormanlar, kirlenen toprak ve su kaynakları, savaş sonrası dönemlerde göçlere ve uzun vadeli yıkıma yol açıyor.

 

Savaşın Çevresel Etkisi Savaş Başlamadan Önce Bile Ortaya Çıkıyor

Orduların kurulması ve sürdürülmesi yüksek enerji, metal, yakıt ve kritik mineraller gerektiriyor. Askeri faaliyetler ciddi kaynak tüketimine ve büyük sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Küresel askeri emisyonların dünya toplamının yaklaşık %5,5’ini oluşturduğu tahmin ediliyor. Ayrıca üslerin kapladığı geniş araziler, ekolojik olarak önemli alanları etkiliyor.

 

Teçhizat ve Silahların Çevresel Yükü

Silahların üretilmesi, depolanması ve imhası da ciddi çevresel zararlar yaratıyor. Konvansiyonel mühimmatın denize dökülmesi, zehirli madde içeren silahlar, PFAS gibi kalıcı kimyasallar ciddi kirlilik mirasları bırakıyor. Bu kirlenmeler, düşük çevresel denetim nedeniyle yıllarca temizlenmeden kalabiliyor.

Çatışma Sırasındaki Tahribat

Yüksek yoğunluklu savaşlar büyük yakıt tüketimiyle ciddi CO₂ emisyonlarına neden oluyor. Patlayıcılar, şehirlerde büyük moloz ve kirleticiler yaratıyor; su arıtma, enerji hatları gibi sistemlerin çökmesi ek çevresel krizleri tetikliyor. Endüstriyel tesislerin hedef alınması su, toprak ve hava kirliliğini artırıyor. Tarımsal altyapının tahribi gıda güvenliğini tehlikeye atıyor.

Bırakılan Kötü Miras
Savaş bölgelerinde kara mayınları, misket bombaları, terk edilmiş askeri araçlar ve hurda metaller uzun süreli çevre tehditleri oluşturuyor. Doğal yaşam alanları yok oluyor, kaçak avcılık artıyor, korunan alanlar yönetim eksikliği nedeniyle zarar görüyor.

Göç ve Atık Sorunu
Milyonlarca insanın yerinden edilmesi, kamp alanlarında ve şehirlerde ciddi atık, su ve enerji baskısına neden oluyor. Plansız kamplar biyolojik çeşitlilik alanlarına kurulabiliyor ve yerel kaynakları hızla tüketebiliyor.

 İşgaller ve Çatışma Sonrası Dönem
İşgaller, sürdürülebilir kalkınmayı engelleyerek toplumların iklim değişikliğine uyum kapasitesini düşürüyor. Çatışma sonrası dönemde ise zayıf devlet kontrolü, çevresel sorunların çözümünü zorlaştırıyor. Biriken moloz ve tehlikeli atıkların kötü yönetimi, yeni çevre sorunlarını beraberinde getiriyor.

AB’de kuraklık ve seller 43 milyar euroluk zarara yol açtı
Önceki Haber AB’de kuraklık ve seller 43 milyar euroluk zarara yol açtı
En çevreci ağaç: Pavlonya
Sonraki Haber En çevreci ağaç: Pavlonya
Benzer Postlar
Yorumlar 0
Bir Yorum Bırak