COP30, Belém’de liderler zirvesiyle devam ederken Türkiye-Avustralya arasındaki COP31 ev sahipliği müzakereleri yeniden kritik bir aşamaya girdi.
Pasifik’te iklim diplomasisinin etkili isimlerinden Palau Devlet Başkanı Surangel Whipps Jr., geçen hafta ABC televizyonuna yaptığı açıklamada bunun “kritik bir zaman” olduğunu belirterek Albanese’in Avustralya’nın zirvede temsil edilmemesinin “Türkiye’yi çizgiyi aşmaya itebileceğini” umduğunu söyledi. Türkiye’yi COP30’un açılışında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz temsil etti.
Türkiye İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, bu seviyedeki katılımın “Türkiye’nin organizasyonu ne kadar istediğini gösterdiğini” ifade ediyor.
Türkiye ender bir ülke
Hasar, Türkiye’nin ısrarını “barış diplomasisindeki rolünü iklim diplomasisine taşımak istemesi”yle açıklıyor:
“Türkiye, bugün dünyada herkesle oturup konuşabilen ender ülkelerden biri. COP’larda kapsayıcılık çok önemlidir. Ev sahibi ülkenin erişilebilir, ulaşılabilir ve hem kuzeyi hem güneyi birleştiren bir rol oynaması gerekir. Türkiye her tarafı temsil edebilecek bir konumda.”
Eleştiriler ve bölgesel dengeler
Son yıllarda BM iklim görüşmeleri, ev sahiplerinin fosil yakıt politikaları nedeniyle sık sık eleştirilmişti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in COP29’da petrol ve gazı “Allah’ın lütfu” olarak nitelendirmesi ve önceki yılın zirvesinin Dubai’de yapılması bu tartışmaların örnekleri olarak gösteriliyor.
Türkiye’nin Rusya ve Suudi Arabistan gibi iklim eyleminde yavaş ilerlediği düşünülen ülkelerle ilişkileri de bazı çevrelerce “dezavantaj” olarak yorumlanıyor. Ancak Hasar bu görüşe karşı çıkıyor:
“COP tamamen kapsayıcı bir süreçtir ve tüm kararlar oy birliğiyle alınır. Sadece belirli ülkelerle değil, herkesle konuşabilen bir ülke bu süreci daha rahat yönetir. Biz Avrupa Birliği’yle de, Afrika’yla da, Brezilya’yla da, Pasifik’le de aynı rahatlıkla görüşüyoruz.”
Ev sahipliği maliyeti: 650 milyon dolar
Avustralya’da COP31 ev sahipliği Başbakanı Albanese’in seçim vaatleri arasında yer alıyor ancak ülke içinde maliyet nedeniyle yoğun eleştiriler alıyor. Son raporlara göre bir COP zirvesinin maliyeti yaklaşık 650 milyon dolar.
Hasar, bu rakamı doğruluyor ancak Türkiye’nin buna rağmen adım atmaya hazır olduğunu söylüyor:
“Evet maliyetli, ama birilerinin elini taşın altına koyması gerekiyor. Türkiye de koymuş gözüküyor.”










