10 Yıl Sonra: Paris İklim Anlaşması Hedeflerine Ulaşıldı mı?

Keşfetmek için Aşağı Kaydırın

10 Yıl Sonra: Paris İklim Anlaşması Hedeflerine Ulaşıldı mı?

Yenilenebilir enerji büyüyor, ancak emisyonlar rekor kırmaya devam ediyor. Bilim insanlarına göre 1,5 derece hedefi artık “kaçınılmaz biçimde” aşılıyor.

  • 0
  • 39
10 Yıl Sonra: Paris İklim Anlaşması Hedeflerine Ulaşıldı mı?

Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasının üzerinden on yıl geçti. 2015’te yaklaşık 200 ülkenin küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutma ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlama taahhüdü, iklim diplomasisinde tarihi bir adım olarak kayda geçmişti. Bilim insanlarının “geri dönülmez etkileri önleyen savunma hattı” olarak gördüğü 1,5 derece hedefi ise bugün Birleşmiş Milletler’e göre artık aşılması “kaçınılmaz” bir eşik.

Geride kalan on yılda yenilenebilir enerji kaynaklarında rekor büyüme yaşansa da fosil yakıt kullanımı sürdüğü için küresel emisyonlar düşmedi. Yüzleşilen tablo ise giderek ağırlaşıyor: Son on yıl, ölçümlerin başladığı dönemden bu yana kaydedilen en sıcak yıllar serisi oldu ve rekor 2024’te bir kez daha kırıldı.

Isınma hızlanıyor, etkiler ağırlaşıyor
Bu yıl Brezilya’nın Belem kentinde yapılan Dünya İklim Konferansı (COP30), bilim insanlarının sert uyarılarını yeniden gündeme taşıdı. Küresel sıcaklıktaki küçük artışlar bile milyonlarca insanın yaşam koşullarını belirlerken, aşırı sıcaklar her dakika ortalama bir can alıyor. Fosil yakıt kaynaklı hava kirliliği ise her yıl dünya genelinde yaklaşık 2,5 milyon ölüme yol açıyor.

İklim krizi aynı zamanda dev bir ekonomik yük anlamına geliyor. Sadece geçen yıl, küresel ölçekte 304 milyar dolar ekonomik kayıp kaydedildi.

Doğal ekosistemler de alarm veriyor. Bilim insanlarının “iklim eşik noktası” olarak tanımladığı geri dönülmez değişimlerden ilki bu yıl aşılmış durumda: Okyanuslardaki aşırı ısınma, kitlesel mercan ölümlerine neden oldu. Deniz ekosistemlerinin dörtte birine ev sahipliği yapan mercan resifleri hızla yok oluyor. Amazon ormanlarının çöküşü ve okyanus akıntılarının durması gibi diğer kritik eşikler de tehlikeli biçimde yaklaşmış durumda.

Emisyonlar neden düşmedi?
Paris Anlaşması’ndan bu yana fosil yakıt tüketimi hız kesmediği için küresel sera gazı salımı rekor kırdı. 1990’a göre emisyonlar yüzde 65 arttı. Oysa Paris hedeflerine ulaşmak için bu dönemde emisyonların önce zirve yapıp ardından hızla düşüşe geçmesi gerekiyordu.

Geçen yıl insan faaliyetleri sonucu atmosfere 53,2 gigaton karbondioksit eşdeğeri emisyon salındı. Bu miktarın üçte ikisi yalnızca sekiz ülke ve bölgeden geldi: Çin, ABD, Avrupa Birliği, Hindistan, Rusya, Endonezya, Brezilya ve Japonya. Bu büyük kirleticiler arasında, 2024’te emisyonlarını azaltabilen ülkeler yalnızca AB ve Japonya oldu.

Emisyonların ana kaynağı hâlâ enerji sektörü; yani günlük yaşamı ve küresel ekonomiyi ayakta tutan sistem.

10 yılda neler başarıldı?

Eksikliklere rağmen bazı alanlarda dikkate değer ilerlemeler kaydedildi:

Yenilenebilir enerjide sıçrama: Paris Anlaşması’ndan bu yana yenilenebilir enerji kapasitesi üç kattan fazla arttı. 2024 itibarıyla yenilenebilirler dünya elektriğinin yüzde 40’ını karşılıyor. 2025’in ilk yarısında güneş ve rüzgâr, elektrik talebindeki tüm artışı karşılayarak tarihte ilk kez kömürü geride bıraktı.

Güneş enerjisi patlaması: Küresel güneş enerjisi kapasitesi 2015’teki öngörülerin dört katına çıktı ve her üç yılda bir ikiye katlanıyor. Çin, tek başına dünyanın geri kalanından daha fazla güneş paneli kurarak liderliğini pekiştirdi.

Rüzgâr enerjisinde artış: Rüzgâr kapasitesi 2015’ten bu yana üç katına çıktı.

Elektrikli araç devrimi: 2015’te küresel araç satışlarında payı yüzde 1 olan elektrikli araçlar bugün her dört araçtan biri seviyesine ulaştı. Paris hedeflerinde 2030 için öngörülen 100 milyon EV satışına ise planlanandan önce ulaşılması bekleniyor.

 

Fosil yakıt çelişkisi sürüyor
Tüm bu ilerlemelere rağmen kömür tüketimi rekor seviyelerde. Yenilenebilir enerji yatırımları tarihi zirve yaparken fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonların yılda 1,6 trilyon dolara çıkması, iklim politikalarında süregelen çelişkiyi gözler önüne seriyor.

Küresel Isınmanın Yüzde 70’inden Sorumlu 10 Ülke
Önceki Haber Küresel Isınmanın Yüzde 70’inden Sorumlu 10 Ülke
Türkiye kuruyor: Son 52 yılın en düşük yağışı
Sonraki Haber Türkiye kuruyor: Son 52 yılın en düşük yağışı
Benzer Postlar
Yorumlar 0
Bir Yorum Bırak