2023 yılı, Amazon yağmur ormanları için kayıtlara geçen en şiddetli kuraklık dönemi oldu. Yüzyıllardır dünyanın “yeşil akciğerleri” olarak tanımlanan bu devasa ekosistem, her geçen yıl daha da ağırlaşan iklim koşullarıyla karşı karşıya. Bilim insanlarına göre, Amazon artık geri dönüşü olmayan bir eşiğe doğru ilerliyor olabilir.
Nehirler Kurudu, Köyler İzolasyona Girdi
Kuraklık o kadar şiddetli oldu ki, bölgedeki birçok kasaba ve köyle nehir ulaşımı tamamen kesildi. Yüzlerce köy, su yollarının çekilmesiyle dış dünyadan koptu.
Orman yangınları arttı, yaban hayatı ağır darbe aldı. Nehir yatakları çatladı, tekneler kuru toprakta saplandı.
Bom Jesus de Igapo Grande adlı köyde yaşayan Oliveira Tikuna, 49 yaşında ve hayatında ilk kez böyle bir manzarayla karşılaştığını söylüyor:
“Ben 49 yaşındayım ve böylesini hiç görmedik. Hiç bu kadar kötü bir kuraklık yaşamadık.”
Susuzluk, Açlık ve Göç Tehlikesi
40 aileden oluşan bu küçük topluluk, kuraklığın en sert vurduğu bölgelerden birinde. Artık duş alacak su bile bulunamıyor.
Muz, manyok, kestane ve açai gibi temel mahsuller bozuluyor, çünkü şehre taşınamadan çürüyor.
Oliveira’nın babası, köyün yaşlı ve hasta üyelerini daha güvenli bir yere taşımaları konusunda uyarıyor. Ancak bu da kolay değil: yollar yok, nehirler kurudu, hastane ise kilometrelerce uzakta.
Uzmanlara göre bu felaket, yalnızca bölgesel bir kuraklık değil; küresel iklim krizinin
Amazon’daki yansıması.
2023’te yaşanan aşırı sıcaklık, El Niño etkisiyle daha da güçlendi. Pasifik Okyanusu’ndaki su sıcaklıklarının yükselmesi, Amerika kıtasında sıcak ve kurak havayı tetikledi. Aynı dönemde Kuzey Atlantik suları da anormal derecede ısındı, bu da yağmur ormanları üzerinde ikinci bir baskı oluşturdu.
“Her Kuraklık Bir Öncekinden Daha Şiddetli”
Ulusal Amazon Araştırmaları Enstitüsü’nden bitki ekolojisti Dr. Flavia Costa, 26 yıldır bölgede çalışıyor. Costa, yaşananları endişeyle şöyle özetliyor:
“İlk kez kuraklığa şahit olduğumda ‘Bu nasıl bir şey, yağmur ormanında kuraklık mı olur?’ diye düşünmüştüm. Ama her geçen yıl yeni bir rekor kırılıyor. Her kuraklık bir öncekinden daha şiddetli.”
Geri Dönüşü Olmayan Nokta mı?
Amazon’un bu hızla kuruması, yalnızca Güney Amerika’yı değil, dünya iklim dengesini tehdit ediyor. Yağmur ormanlarının yok olması, küresel karbon döngüsünü bozarak daha fazla ısınmaya ve kuraklığa yol açabilir.
Uzmanlar, “Amazon’un çöküşü tüm gezegenin iklimini etkiler” uyarısında bulunuyor.
Amazon’un yaşadığı kuraklık, yalnızca bir çevre sorunu değil; insanlığın geleceğini ilgilendiren bir uyarı. Yağmur ormanlarının sessiz çığlığı artık dünyanın dört bir yanında yankılanıyor.








