Bir Karış Hayat: Nazan Öncel

Keşfetmek için Aşağı Kaydırın

Bir Karış Hayat: Nazan Öncel

Bu kadar fazlalıkla yaşanmaz. Ev eşyalarımı azalttım, dört yıldır annemden kalan elbiseyi giyiyorum. Hedefte 2+1 eve geçmek var.

  • 0
  • 333
Bir Karış Hayat: Nazan Öncel

Çok sevdiğim, rahmetli Sacit Bey (Pekinton) hayatı tarif ederken, “Ana rahminden çıktım pazara, kefen aldım girdim mezara” şeklinde bir tekerleme söylerdi.

Sanatçı Nazan Öncel de bir paylaşım yapmış altına da “Hayat bir karış” yazarak yaşamı tanımlamış.

Bir gün önce kiracısına, “Evimden çık” diyen ev sahibi, şu anda kiracısı ile aynı ateşin başında ellerini ısınmaya çalışıyor, bir afet bölgesinde yardım beklerken! İşte hayat!

Nazan Öncel, bir sanatçıda olması gerektiği gibi duyarlı, reformist, üretken, muhalif şimdi de iklimist.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda hayata dair görüşlerini ifade ederken iklimist, israf karşıtı yanlarına dair işaretler veriyordu, kulak verilmeli, salt şarkılarına değil, bu yönüne de.

 Geriye çöp kalıyor!

“2011’de annemi kaybettikten sonra her şey boş gelmeye başlayınca silkelendim. Dedim ki ‘bu kadar fazlalıklarla yaşanmaz.’

İnsan gidiyor, geriye çer çöp kalıyor. Annemin ardından siyah elbisesini tam dört sene yıkadım, ütüledim, giydim. Sonrasında baktım ki oluyor. İnsan azla yetinebiliyor, başladım azaltmaya. Eve tek bir obje bile almadım. Ve yedi senedir de kendime hiçbir şey almadım; aksine diş fırçam hariç kişisel eşyamı yüz on parçaya indirdim. Hedefim yüz parça. Evden ise iki eve daha yetecek kadar eşya gitti. Hafifledikçe rahatladım. Hiç tanımadığım insanların fotoğrafları var albümlerde; annemin ve kayınvalidemin arkadaşlarının arkadaşı, tanıdıkları, yakınları. Hatıralarına ve bir anlamda emanete hürmeten bir tek onlara kıyamıyorum. Konserden konsere bir fistan dikip giyiyorum, iş bitiyor. Sırada evi 2+1'e indirmek var. Nohut oda bakla sofa neyimize yetmiyor ki?

Bir lokma bir hırka

Zaten ‘bir lokma bir hırka’ diyenlerden olduğumu bilirsiniz. Bi arabayı on beş sene kullanır, o beni bırakmadan ben onu bırakmam. Emektar olması hatırına şansımı zorlarım. Ama sahip olduklarımla kan bağım yoktur, insan isterse her şeyden vazgeçebilir. ‘Yolun sonunda iki metre yerde yatıyoruz, ölüm var unutma diyorum’ kendime. Belki biraz geç uyananlardanım ama hanidir kendi içime yaptığım bir yolculuk bu. Ne bir hırs ne haset; ne şu ne bu. Ayaklarım yerden kesilmiş de ayda yürüyormuş gibiyim. Tarifsiz bir huzur. Eksilmeyelim yeter. Bu konu üzerinde sayfalarca yazabilirim ama kafa şişirmek istemem. Söyleyebileceğim tek şey ruhunuzun istediği şeyin peşinden gidin demek olur. Nice güzellikler dilerim hepinize.

İnsanlık kıyamet gününe hiç olmadığı kadar yaklaştı
Önceki Haber İnsanlık kıyamet gününe hiç olmadığı kadar yaklaştı
İklim değişikliği depremi tetikliyor
Sonraki Haber İklim değişikliği depremi tetikliyor
Benzer Postlar
Yorumlar 0
Bir Yorum Bırak