İklim değişikliği tarımdaki sulama ve üretim ile su güvencesi açısından çok önemli problemleri beraberinde getirecektir.Yılda 1500 metreküp su tüketimi olanağı olan ülkemizde şu anda kuraklık nedeniyle 1100 metreküp düzeyinde su ilke yetinmek zorunda kalacaktır.Küresel kuraklık nedeni ile ülkemizin yer altı sularının da azaldığı konusunda NASA raporları bulunmaktadır.
İklim değişikliği küresel bir sorun olmakla birlikte etkileri bölgelere, kuşaklara, yaşa, ekonomik koşullara ve cinsiyete bağlı olarak önemli farklılıklar göstermektedir. Ancak iklim değişikliğinin etkilerini en ağır şekilde hissedenler ve zarar görenler geçimlerini doğal kaynaklardan sağlayan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ve bu ülkelerde yaşayan tarımla alakalı kesim olmaktadır.
Tarım doğaya bağlı olarak sürdürülen bir faaliyettir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bu özelliğini kaybetmesi de mümkün görünmemektedir. Bu nedenle ikimden etkilenen yönü diğer sektörlerden daha fazladı . İklim, tarımsal üretimin gerçekleşmesini sağlayan birinci faktördür. Bu nedenle sıcaklık, yağış ve atmosferdeki karbondioksit içeriğindeki değişmeler, ekstrem doğa olaylarının tekrarı ve deniz seviyesindeki yükselmeler tarımı etkilemektedir.
İklim değişikliği bitkisel ürün verim ve miktarını, üretim maliyetini, tarımsal kayıpları, hasat zamanını, çayır ve meralar açısından otlatma verimini değiştirmektedir. Hayvansal üretimde ise hayvan ölümlerini, yem tüketim oranını, canlı ağırlık artışını, süt üretimini, gebelik oranını ve dolayısıyla üretim maliyetlerini etkilemektedir. İklim değişikliği ayrıca tarımsal üretim için vazgeçilmez olan toprak uygunluğu ve verimi ile birlikte sulama suyu arzına da etki etmektedir.
Dünyada iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkisi konusunda yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda, şu anda kuru tarım yapılan ve hububat yetiştirilen alanların kuzeye doğru kayacağı tahmin edilmektedir. Verimle ilgili olan çalışmalarda da ürün verimlerinde yüzde 10’lardan yüzde 50’lere kadar azalmalar beklenmektedir. Yapılacak uyum çalışmalarıyla bu azalmanın kısmen önlenebileceği belirtilmektedir.
Çeşitli projeksiyonlara göre iklim değişikliği ile tarım ürün verimliliğinde dünyada bazı bölgelerde artış, bazı bölgelerde azalışlar beklenmektedir. Türkiye’de ise kuraklık nedeniyle tarımsal ürün verimliliğinin yüzde 15 ile yüzde 25 arasında azalacağı tahmin edilmektedir.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) değerlendirme raporlarına göre, gelecekte Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz havzasında sıcaklığın artacağı, sıcak dalgalarının daha yoğun olacağı, yağışlarda yüzde 20’ye varan azalmalar meydana geleceği, toprak neminin azalacağı, deniz seviyesinin yükseleceği tahmin edilmektedir. Akdeniz bölgesindeki yarı kurak ve suptropik alanlarda sıcaklık artışlarının ve yağış rejimindeki değişikliklerin daha fazla olacağı; sel, kuraklık gibi ekstrem hava olaylarının daha yoğun ve sık yaşanacağı bildirilmektedir. Bu değişikliklerin tarım alanlarında kayıplara ve tahribatlara, ürün verimlerinde azalmalara neden olacağı tahmin edilmektedir. Dünya genelinde 2°C sıcaklık artışının tahıl verimlerinde yüzde 5; 4°C sıcaklık artışının ise verimde yüzde 10 azalmaya neden olacağı tahmininde bulunulurken, Akdeniz bölgesinde verimdeki azalışın yüzde 25-35’e ulaşacağı bildirilmektedir.
Türkiye, yıllık ortalama 653 mm yağış miktarı ile yarı-kurak bir bölgededir. Hatta bazı alt bölgelerde yıllık yağış 200 mm seviyelerindedir. Türkiye uluslararası değerlendirme raporlarına göre küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge olan Akdeniz havzasında yer almaktadır.
Küresel iklim değişikliğinin ülkemize yansımaları güney bölgelerimizde çoraklaşmaya ve dolayısıyla tarım alanlarında verim ve üretim azalmalarına yol açacaktır. Bu nedenle iklim değişikliği kaynaklı kuraklık ve çoraklaşmanın ülkemizin gıda güvencesini olumsuz yönde etkilemesi beklenmektedir
Türkiye’de tarımda iklim değişikliğine uyum ile ilgili çalışmaların sayısı, 2007’de ülke genelinde yaşanan kuraklıkla birlikte, iklim değişikliğinde farkındalığın ve bilincin artmasıyla hızlanmıştır. Bu çalışmalardan birisi Tarım ve Orman Bakanlığının 2007 yılında tarımsal kuraklık yönetimi oluşturmasıdır. Böylece Türkiye’de yaşanması muhtemel tarımsal kuraklığın etkilerini azaltmak için ilgili kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlardan oluşan yönetim sistemi oluşturulmuş, merkez ve illerde oluşturulan yönetim birimlerinin görev ve yetkileri tanımlanmıştır. Ayrıca 2008-2012/2013-2017/2018-2022 dönemi için Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planları hazırlanmıştır.
Tarımla ilgili uyum faaliyetlerinden bir diğeri, İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı (İDEP) içinde yer alan tarım ve gıda güvencesi konusunda belirlenen amaçlardır.
İklim değişikliği ve bunun gıda güvencesine etkilerini en aza indirmek amacıyla bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, üniversiteler, araştırma enstitülerinin yürüttüğü pek çok proje bulunmaktadır.
İklim değişikliği ve gıda güvencesi konusu 11. Kalkınma Planında Küresel Gelişmeler ve Eğilimler ana başlığı altında; İklim Değişikliği, Gıda Güvenliği ve Suyun Etkin Kullanımı olarak geçmektedir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN EN ÖNEMLİ SONUCU KURAKLIK ve SU SIKINTISI
İklim değişikliği nedeniyle su güvencesi ve hijyene nedeniyel gıda güvenliği riski bulunmaktadır. Çünkü toplam suyun %70 tarımda sulamada kullanılmaktadır. Salma sulama nedeniyle su kaybı da oluşmaktadır.Bu nedenle damla sulama ve etkin sulama teknikleri için çalışma yapılmalıdır. Dünyada 11 farklı ülkede tarım ürünleri ve gıda üretiminde kullanılan su tüketim miktarı Çizelge 1 de gösterilmişltir.
Çizelge 1:Farklı tarımsal ürünler ve gıdaların üretimi için kullanılan su tüketim miktarı (m3/ton) (n:11)
TARIMSAL ÜRÜN |
FARKLI ÜLKELERDE SU TÜKETİMİ (m3/ton) EN AZ SU TÜKETİM EN FAZLA SU TÜKETİM ORTALAMA SU TÜKETİM |
Pirinç |
1525 4600 3419 |
Buğday |
619 2375 1334 |
Mısır |
408 1937 909 |
Soya Fasülyesi |
1076 4124 1789 |
Şeker kamışı |
103 171 175 |
Pamuk |
1887 8264 3644 |
Karton Plaxel |
3210 18694 8242 |
Hindistan Cevizi |
749 2255 2545 |
Kavrulmuş Kahve |
5790 33475 20682 |
Çay Yaprağı |
4940 11110 9205 |
Biftek(1 kg) |
11019 37762 15497 |
Keçi eti(1 kg) |
2791 10252 4043 |
Koyun Eti (1 kg) |
3571 16878 6143 |
Piliç Eti (1 kg) |
2222 7736 3918 |
Yumurta |
1404 5400 3340 |
Süt (1kg) |
641 1369 990 |
Süt Tozu(1 kg) |
2982 11077 4602 |
Peynir (1 kg) |
3190 11805 4914 |
Sığır Derisi |
11864 22724 16656 |
Çizelge 1 de görüldüğü gibi tarımsal ürünlerin üretiminde çok yüksek düzeyde su kullanılmaktadır.
TARIMSAL ÜRÜNLERİN BİRİM BAZINDA ÜRETİMİNDE KULLANILAN SU MİKTARI
Tarımsal ürünlerin birim bazında üretimde kullanıuan su miktarı (m3) Çizelge 2 de gösterilmiştir.
Çizelge2: Tarımsal ürünlerin birim bazında üretimde kullanılan su miktarı (m3)
TARIMSAL ÜRÜN |
BİRİM |
Her birim ürün için kullanılan su miktarı(m3) |
Sığır |
Baş |
4000 |
Keçi |
Baş |
500 |
Koyun |
Baş |
500 |
Biftek |
kg |
15 |
Koyun eti |
kg |
10 |
Tavuk |
kg |
6 |
Hububat |
kg |
1.5 |
Turunçgil meyeveleri |
kg |
1 |
Palm yağı |
kg |
2 |
Mercimek,kök bitkiler |
kg |
1 |
BAZI GIDALARIN ÜRETİMİNDE KULLANILAN SU MİKTARI
Tüketicilerin sık tükettikleri bazı gıdaların üretiminde kullanılan su miktarıÇizelge 3 de gösterilmiştir.
Çizelge 3: Bazı gıdaların üretiminde kullanılan su miktarı (Litre)
ÜRÜN |
MİKTAR |
KULLANILAN SU MİKTARI (Litre) |
1 Bardak Bira |
250 mL |
75 |
1 Bardak Şarap |
125 mL |
120 |
1 Bardak Süt |
200 mL |
200 |
1bardak Elma Suyu |
200 mL |
190 |
1 Bardak Kahve |
125 mL |
140 |
1 Bardak Portakal Suyu |
200 mL |
170 |
1 Bardak Çay |
250 mL |
35 |
1 Paket Cips |
200 gram |
185 |
1 Dilim Ekmek |
30 gram |
40 |
1 Yumurta |
40 gram |
135 |
1 Dilim Ekmek ve Peynir |
30+10 gram |
90 |
1 Hamburger |
150 gram |
2400 |
1 Patates |
100 gram |
25 |
1 Domates |
70 gram |
13 |
1 Elma |
100 gram |
70 |
1 Portakal |
100 gram |
50 |
1 Pamuk T-shirth |
500 gram |
4100 |
1 Çift Ayakkabı |
1 çift |
8000 |
A4 Kağıt |
80 g/m2 |
10 |
Mikrochip |
2 gram |
32 |
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ KONULAR
Ülkemizin Güçlü yönleri
- Ülkemizin değişik iklim tiplerini barındırması,
- Tarımın büyük bölümünün kurak yarı kurak alanlarda yapılması ve tarımsal kültürün buna uygun olması,
- Kurak ve yarı kurak iklim özellikleri nedeniyle ülkenin kuraklıkla mücadelede uzun bir geçmişinin bulunması,
- Kuraklık izleme sistemlerine sahip olması,
- Halihazırda yürütülen çok sayıda proje bulunması.
-
Ülkemizin Zayıf Yönleri
- Tarımla ilgili veri tabanlarının güncel olmaması,
- Toprak envanteri ve haritaların güncel olmaması,
- Kuraklık izleme sistemlerinin her bölgede yaygın olmaması,
- Sulama altyapısının yetersiz ve eskimiş olması, yüzde 60’a varan oranlarda tasarruf sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılamaması,
- Ülkenin önemli bir bölümünün kurak ve yarı kurak iklim koşullarına sahip olması,
- Topografik yapı nedeniyle ülke topraklarının önemli bir bölümünün erozyona maruz kalması,
- Yağış rejiminin düzensiz olması,
- Ekosistemin bozulması,
- Tarım arazilerinin ve meraların bozulması,
- Su kaynaklarının kirlenmesi,
- Geleceğe yönelik projeksiyonların yetersiz olması,
- Kültürel işlemlerin eksik yapılması,
- Küresel iklim değişikliği konusuna yeterli kaynak aktarılmaması,
- Küresel farkındalık eksikliği,
- Yeterli bilimsel çalışma yapılamaması,
-
Ülkemiz İçin Fırsatlar
- Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum sağlaması ve üretim miktarının koruması halinde, iklim değişikliği sonucu dünyada artan gıda talebinin getireceği ihracat artışı,
- Uyum çalışmalarının farklı birçok sektöre sağlayacağı avantaj,
- İklim değişikliğinin hızlandıracağı Ar-Ge çalışmaları sonucu iklim değişikliğine uyumlu bitkisel çeşitlerin ve hayvan ırklarının geliştirilmesinin getireceği avantajlar,
Ülkemiz İçin Tehditler
- Ülkedeki kurak ve yarı kurak iklim koşuluna sahip alanların artması,
- Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, arazi tahribatı ve çölleşme riski,
- Biyoçeşitlilik kaybı,
- Ülkeye yönelik veya ülke içinde düzensiz göç dalgası yaşanması ihtimali,
- Su kıtlığı,
- Küresel iklim değişikliği nedeniyle yeni hastalık ve zararlı etmenlerin ortaya çıkması,
- Orman yangınları.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ HEDEFLER VE STRATEJİLER
GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER
Türkiye’de iklim değişikliğinin tarıma etkisi konusunda yapılan çalışmalar, verimde azalma ile kuraklık, sel gibi olağan dışı/ekstrem metorolojik olayların artması sonucu ürün kayıplarında artışa ve neticede gıda güvencesinin tehlikeye gireceğine işaret etmektedir. İklim değişikliğinin tarımda yaratacağı olumsuz etkilerin azaltılması ve önlenmesi için uyum çalışmalarının hızlandırılması gereklidir.
Su tüketimi konusunda çok duyarlı davranılması gereken bir dönemdeyiz. Tüm tüketiciler su tüketiminde dikkatli davranılmalıdır. Bunu sağlamak için diş fırçalamada musluk boş akmamalı,eller sabunlanırken musluk kapatılmalı ve sonra açılmalıdır..Bulaşık yıkarken aşırı su akmasına izin verilmemelidir.Bulaşık makinesi elle yıkamaya göre hem hijyenik ve hem de su sarfiyatı açısından daha ekonomiktir.Klozet rezervuarına hacım azaltmak için su dolu pet ambalaj konarak her sefer daha az su tüketimi sağlanmalıdır.KURAKLIĞA KARŞI TOPLUMSAL DUYARLILIK GEREKMEKTEDİR.