İklim günahkârlarını; sanayiden, sosyal etki yaratanlardan, mış gibi yapanlardan COP 27’ye Chanel çantasını takıp No 5 parfümünü bolca sıkıp gidenlerden, hop orada hop burada luxury harcamalar yapıp ardından climatechange hashtag’i ile sosyal medyayı kasıp kavuranlardan oldukça farklı kategoride yüzlerce sayabilirim.

Kimi doğrudan kimi dolaylı, kimi iyi niyetli kimi green washing yapıyor. Yani mış gibi yapıp iş dünyasının vicdanını sosyal sorumluluk projeleriyle yıkaması gibi akşama huzurla uyumanın formülü niyetine meseleye el atıyor.

Mesela tohum takasçılar bilmeden biyoçeşitliliğe, gen kaynaklarına zarar veriyor. Tohumları evinden barkından, yerinden yurdundan ediyorlar.

Listede tanıdıklar da var çıkaramadım dediklerimiz de.

UÇUŞ UÇUŞ Bİ HAYAT

Hepimiz uçmak kaçmak, belleğimizde yeni anılarla dönmek istiyoruz. Bali’de balayını ballandırmak, uzak doğudan mistik deneyimlerle dönmek istiyoruz. Her uçuş bir günah, günaha girmek isteyenler el kaldırsın.

Saffet Emre Tonguç tüm ülkece çok seviyoruz onu ama artık daha az uçsun, daha çok konsun istiyoruz, sera gazı emisyonlarına katkısı mill puanlarına ekleniyor. O iyi niyetli günahkarlardan gayet masum, gerçekleri bilse hemen durdurur.

Eda Taşpınar örneğin kızcağız çok parizyen bir hayat sürüyor, dünyadan bi haber. Uçtukça mil puanlarına da güzelliğine de katkılar geliyor. “Çok gezen mi bilir çok okuyan” teoremini hepten yıkıyor. Zira kendisi o kadar gezmesine rağmen fotoğraf çektirdiği yerin cami mi yoksa artdeco bir yapı mı ayırt edemiyor.

Şeyma Subaşı tüm liglerin dışında. Kendi ifadesine göre onu “Allah seviyor” kul ne yapsın. Şeyma artık dur, Mısır’a yerleş gerekirse metaverse evreninde faaliyetlerini sürdür zararın çok büyük, sana inanıyoruz. Mısırlı çocuğun o jeti karbonu sala sala gidiyor, bari yanına bi yolcu al da oranı düşür yazık.

Tüm bunları neden mi anlattım dünyanın sonunu getiren sera gazı emisyonlarının belli başlı müsebbipleri yok hepimiz işin içindeyiz. Küçük büyük kendimiz yapmasak bile alkışlarımızla süreci destekleyip alışkanlıkları şımartıyoruz.

Çok yemek, çok uçmak, getir götürden ürün sipariş vermek, “aman indirimleri kaçırmayın” diyen müstesna hanım kızlara dayanamayıp her sezon gardrobunu yenileyen sonra da salonları “sürdürülebilirlik, iklim değişikliği” konferanslarına açanlar.

Sezen Aksu’nun dediği gibi masum değiliz hiç birimiz hepimiz biraz günahkârız. Avrupa tövbe edip günahlarından arınmak istiyor. Hollanda kısa mesafe uçuşları durdurdu, hızlı trene binin diyor. Diğer ülkeler benzer düzenlemeler yapma hazırlığında.

HANGİSİ UZUN HANGİSİ KISA

1500 km’den daha kısa uçuşlara “kısa uçuş” deniyor. Avrupa’daki uçuşların %30’u kısa uçuş. Gezegen ivedilikle demiryollarıyla yeniden örülmeli. Ultra kısa uçuş denilen tarifeler havacılığın yaydığı toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık % 9’unu oluşturuyor. Kimilerine göre havacılığın sera gazı emisyonuna katkı oranı abartılıyor. Örneğin Almanya iç hat uçuşları sera gazı emisyonlarının yaklaşık % 0,24’ünü oluşturmakta. Kara yolu taşımacılığı tüm sera gazı emisyonlarının yaklaşık +’sini oluşturmakta. Buradan bakıldığında halkın havayollarına sera gazı emisyonları konusunda mobing yaptığını söyleyebilir miyiz?

Leyleği havada gördüm diyenler hala daha safi günahkâr. Kısa mesafeli uçuşlar kısmen aklansa da amaç uçuşları genel olarak azaltmak, daha az tatil yapmak, işleri internetten halletmek, metaverse ile uzağa gitmeden seyahat hissini yaşatmak.

Başka bir günahkâr dünya sera gazı emisyonlarından sorumlu 30 büyük şirketten biri. Xcel Energy, elektrik üretiminin % 30’unu kömürle çalışan tesiste üretiyor.  Net sıfır hedefi belirleyen ilk büyük Amerikan şirketi olan Xcel kömür yakıtlı üretimini % 45’ten % 26’ya indirdi. Yenilenebilir enerji payını % 24’e çıkardı, günahın neresinden dönsen kardır şükür.

Arcelor Mittal

Dünyadaki sera gazı emisyonlarının % 9’u çelik endüstrisi kaynaklı. Çelik üretilirken sera gazı emisyonlarına katkı sunsa da yokluğu daha beter. Rüzgar ve güneş enerjisi için çok fazla çelik gerek. Sanayi üretiminin pek çok yerinde hala çeliğe ihtiyaç var öyleyse çelik üretimini düşük karbonlu yapmak çok daha önemli bir konu. Dünyanın en büyük çelik üreticilerinden olan Arcelor Mittal sürekli artan karbon maliyetleri nedeniyle üretim sürecinde hidrojen teknolojisini kullanmak suretiyle “yeşil çelik” için yatırım yapmaya başladı. Mittal başlasa da yeşile dönüşmek emek ve para gerektiriyor hiç kolay değil.

Solvay

Tarımın, gıdanın, tekstil, mobilya her endüstrinin en büyük sorunu kimyasallar. İnsan sağlığını derinden etkiliyor sadece insanlar mı gezegenin de işleyişine zarar veriyor.  Kimyasallar sektörünün seçilmiş günahkârı Solvay. Solvay’in de kendi çapında önlemleri geçiş dönemi çözümleri var. Solvey elektrikli araç akülerinde kullanılan kimyasallar da dâhil olmak üzere enerji geçişi için gerekli malzemeleri yeniden tasarlıyor. Örneğin cam üretiminde gerekli olan soda külü gibi üretimin önemli unsurları karbondan arındırılmaya çalışılıyor.

GÜNAHTA BULUŞANLAR

Velhasıl iklim günahkârları çok çeşitli; kamu kurumları, özel şirketler, ünlüler, ünsüzler, sen, ben.

Ezcümle günahta buluşuyoruz, her birimiz bireysel olarak önce kendi evinin önünü temizleyerek işe başlayabilir. Yeter ki “gezegen için ne yapabilirim” sorusuna samimi cevap vermeye hazır olsun.

Yoksa

1. Gezegenin faaliyetleri durdurulacak, tasfiye edilecek
2. Gezegen boşaltılacak, gidecek yer yok
3. Gezegen imha olacak içindeki insan dahil tüm türler yok olacak
4. İnsanlık aklını başına alacak ve

BİLDİĞİNİ OKUMAYACAK.